çöküyor insan, teslim oluyor,
seçimsizlikten değil,
zeka eksiklikten değil,
diş sorunlarından değil,
kötü beslenmeden değil,
yapılacak
EN İYİ HAMLE
olduğu için.
bir zamanlar
olayların işleyiş biçiminden o kadar
iğrenmiştim ki
telefonda zamanı tuşlayıp
sesi dinlerdim tekrar
tekrar:
"saat onu on sekiz dakika yirmi saniye geçiyor,
saat onu on seki dakika otuz saniye geçiyor..."
sevmiyordum o sesi,
saatin kaç olduğu da umurumda değildi,
yine de dinliyordum ama.
memnunum şimdi,
birileri sol kol saatimi yürüttü,
okuması çok zordu,
memnunum şimdi,
yeni bir saat aldım
kadranı siyah,
kolları beyaz,
oturup
saniye kolunu seyrediyorum,
yelkovanı seyrediyorum,
akrebi seyrediyorum,
dışarıda tırtıllar
duvarıma tırmanıp
sonunda düşerken
imparatorluklar misali,
eski ve yeni aşklar
misali.
en iyisi gece
siyah kadranlı
beyaz kollu saatimle.
- ( Kimse Bilmez Ne Çektiğimi ; S: 66/67
)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder