31 Ağustos 2014 Pazar

BUKOWSKİ BUKOWSKİ ÜZERİNE

   Pis Moruğun Notları, Essex House, paperback, 255 sayfa. Yazarın önsözüyle. 1.95$. Yazan Charles Bukowski, eleştiren CHARLES BUKOWSKİ

   Geçen gece birlikte içtiğim arkadaşım şöyle dedi, gerçi ben de söylemiş olabilirim: "İnsanın kendi bokunun kokusunu sevmemesi fevkalade güçtür." Sıçtıktan sonra sıçtığımıza baktığımızda bir şekilde kendimizle gurur duymamızdan konuşuyorduk.
   Şimdi, böyle bir giriş çakallara, zehirli-sarmaşık çocuklarına, üniversiteli-sarmaşık çocuklarına arayıp da bulamadıkları fırsatı sunacak, bu yüzden onları önce doyurmak için yemlerini hemen veriyorum. Sülükleri üzerimizden attıktan sonra edebimizle konuşmaya başlayabiliriz. Şimdiye dek 44 yaşam boyu yetecek kadar Creeley-Üniversitesi kabusu yaşamışlığım var.
   Yatağa girdim -severim yatağı, yatağın İnsanlığın en büyük icatlarından biri olduğu kanısındayım -çoğumuz orada doğar, orada ölür, orada düzüşür, orada otuzbir çeker, orada düş görürüz.
   Ben biraz çatlak ve inançsız biriyim, bu yüzden Kirby'nin en iyi köşe yazılarımı elediğini tahmin ederek tek başıma otuzbirli çarşaflarımın arasına girdim. Kirby ya da Essex House hakkında bir şey bildiğimden değil; dünya deneyimimden yola çıkarak konuşuyordum -sayfalara göz gezdirdim ve hiçbir şeyi kesip atmamışlardı, herşey oradaydı -atıp tutmalar, edebi, edebi olmayan, sekse dair, abazanlığa dair, bütün siğilli çığlık ve deneyim torbası.
   Onurlandırıcıydı.
   Onuru severim. Kapağı kusursuzdu, ayrıca özenle dizilmişti, Pis Moruğun Notları, 0115.
   Yatağa girdim ve kendi öykülerimi okumaktan haz duydum. Bir şiiri yazdıktan sonra tekrar okursam kusma ve ziyan duygusundan başka bir şey hissetmem. İnsanlar bazen bana eski şiirlerimden alıntılar yaparlar ve neden söz ettikleri hakkında hiç bir bilgim yoktur. Akşamdan kalma olduğumda bana, "dün gece 23 kişiyi evden kovdun ve karımı düzmeye kalkıştın," demelerinden farksız
   Biliyor musunuz, bana palavra sıktıklarını düşünüyorum.
   Fakat öyküleri, yatağa uzanmış okurken, beğendim doğrusu. Ne boktan laf, değil mi? Sanırım çarşafların arasında bütün o deneyimlerimi okumak taktı bana boynuzları. Hayatımın günlerine ve gecelerine dair okurken hala hayatta ve yürüyor olabilmeme şaştım.
   Bir insan harman makinesine girip kanına, kafasının içindeki Yaz güneşine sahip çıkmayı kaç kez başarabilir? Kaç kötü cezaevi, kaç kötü kadın, kaç ufak tefek kanser, kaç patlak lastik, kaç bu kaç şu ya da ne ya da ne?...
   Samimiyetle söylüyorum, kendi öykülerimi rahat bir şaşkınlıkla okudum, kim olduğumu unutarak, neredeyse, neredeyse, ve içimden,
   Hmmmmm, hmmmmmm, bu orospu çocuğu gerçekten yazabiliyor, diye geçirerek.

   Başka yazarlar hatırlıyorum. Çehov, G.B. Shaw, Ibsen, Irwın Shaw, Gogol, Tolstoy, Balzac, Shakespeare, Ezra Pound ve başkaları şevkimi kırdılar. Hepsi edebi biçimi gerçekliğin ve hayatın kendisini yaşamanın önüne koyuyordu. Başka deyişle ya da daha açık bir biçimde, bu adamların her biri hayatın kötü olabileceğini fakat bunu kendi özel edebi tarzlarında söyledikleri müddetçe sorun olmadığını düşünüyorlardı.
   Olabilir. Oyun oynamayı seversen.
   Ve sanıyorum profesörler şimdi öğrencilerin de artık oyun oynamaktan sıkıldıklarını keşfediyorlar.
   Pekala, Pis Moruğun Notlarına dönelim.
   Öyküleri ve fantezileri tekrar okurken onları şaşırtıcı ve yakıcı buldum. İçimden, Tanrım, Pirandello'dan beri bu kadar iyi bir öykü yazarı gelmemiştir, diye geçirdim. O zamandan beri en azından. 
   Bunu söylemek hoş değil, ama kitabın okumaya değer olduğunu düşünüyorum. Henüz analarının rahminden doğmamış bakire kütüphanecilerin bundan iki yüzyıl sonra, benim lanet aptal kafatasım solucanlar, sincaplar  ve diğer yeraltı yaratıkları için boktan bir oyun alanına dönüştükten çok sonra, çiçekli külotlarına boşalacaklar.
   Ha, bir şey daha.
   On yıl sonra 1.95$'lık nüshanız 25$ edecek. Yeterince uzun yaşarsanız ve bomba son noktayı koymazsa, kitapla bir aylık kiranızı ödeyebilirsiniz.
   O zaman dek, deli gibi okuyun, yalayıp yutun ve büyüyün büyüyebildiğiniz kadar.

- ( KAHRAMANIN YOKLUĞU, SAYFA 59/61 )

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder